Epistaksis
Anasayfa / Burun Hastalıkları / Epistaksis
Epistaksis – Burun Kanaması
Burun Kanaması sıklığı nedir?
Burun kanaması popülasyonda %60 civarında izlenir. Ancak burun kanaması yaşayan hastaların çoğunda hekime başvurmadan yakınma geçer. Hekime başvuru oranı veya tedavi gerekliliği %10’dur.
Cinsiyete göre burun kanaması görülme sıklığı değişir mi?
Cinsiyete göre burun kanaması görülme sıklığı değişkenlik gösterir. Erkek hastalarda kadın hastalara göre burun kanaması daha fazla görülür. Ancak bu oran 50 yaşından sonra erkek ve kadında eşitlenir. Bu yaş grafiği, östrojen hormonunun burun kanamasını azaltıcı etkisi olduğunu düşündürmektedir. Bunu destekleyen bir bulgu da kadınlarda östrojenin azaldığı ara dönemlerde burun kanamaları meydana gelmesidir.
Burun kanaması en sık hangi yaşlarda izlenir?
Burun kanaması iki yaş grubunda diğer yaş gruplarından daha fazla izlenir. Burun kanamasının sık olarak izlendiği birinci yaş grubu 10 yaş altındaki çocuklardır. Özellikle büyüme çağında travmaya çok fazla maruz kalma bu yaş grubunda burun kanamalarının sık görülmesine neden olmaktadır. İkinci grup hasta 45-60 yaş arasıdır. Bu yaşta burun kanamalarının fazla görülmesinin asıl nedeni ise burun damarlarında meydana gelen kireçlenme ve yağlanma türü değişikliklerden dolayı burun damarlarının daha kolay yırtılır hale gelmesidir.
Burun neden diğer organlardan farklı olarak kanamaya meyilli bir organdır?
Burnun kanamaya meyilli bir organ olması burun anatomik özelliklerinden kaynaklanır. Burun,boyundaki büyük atardamarların dallarından direkt olarak kanlanırBu büyük damarlar burun içinde pleksus denen birbirleri ile bağlantı kurarak adeta bir ağ şeklinde burun içini kaplarlar. Yine burun vücudun en önünde yer alan, başta kafa travmaları olmak üzere tüm travmalarda ilk yaralanan organdır. Diğer organlardan farklı olarak kabuklanma ve kaşıntı gibi yakınmalar sık görüldüğünden parmak ve tırnak travmasına sık maruz kalan bir organdır. Burun mukozasının diğer iç organları döşeyen örtüden farklı olarak örtü altında damarları koruyan bir yağ tabaksı da içermediğinden diğer organlardan çok daha kolay kanar.
Burun Kanaması tipleri nelerdir?
Burun kanamaları başvuru anında varsa aktif kanama, doktora başvuru anında yok ama ara ara kanıyorsa pasif kanama olarak adlandırılır. Aktif kanamalar acil müdahale gerektirebilir.
Kanamanın yerine göre de ön kanamalar ve arka kanamalr olarak ikiye ayrılır.
Ön burun kanamalarının temel özellikleri nelerdir?
Ön burun kanamaları tüm burun kanamalarının yaklaşık %90 kadarını oluşturur. Bu tip kanamalrda doktor rahatlıkla kanama odağını görebilir ve daha kolay durdurabilir. Bu kanamaların en önemli özellikleri daha çok çocuklarda ve gençlerde görülmesidir.
Arka burun kanamalarının temel özellikleri nelerdir?
Arka burun kanamaları tüm burun kanamalarının yaklaşık %10’unu oluştururBu kanamaların normal muayene aletleri ile yerinin tespit edilmesi pek mümkün değildir. O yüzden endoskopik görüntüleme sistemleri ile muayene gerekir. Arka yerleşimlerinden dolayı zor müdahale edilen kanamalardır. Bu yüzden ilk müdahalelerden sonra olguların bir KBB hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmesi uygundur. Genelde yaşlı, yüksek tansiyonlu, kalp damar sisteminde kireçlenme olan hastalarda izlenir. Bu yüzden sık tekrar edebilir..
Burun kanaması nedenleri nelerdir?
Burun kanaması nedenleri burun nedenli ve genel nedenli olarak iki gruba ayrılır:
Buruna Bağlı Nedenler
Travmalar
Buruna uygulanan ilaçlar (grip spreylerin ve alerji spreylerinin doğru kullanılmaması, kokain gibi ilaçlar)
Burundaki anatomik deformiteler (burun bölmesi eğriliği, burun bölmesinde delik gibi nedenler)
Burnun İltihabi olayları (frengi, tüberküloz, wegener gibi hastalıkların burnu tutması veya özellikle çocukalrda yüksek ateş yapan tifo gibi hastalıklar)
Burun tümörleri
Genel Nedenler
Pıhtılaşma bozuklukları
Kalp Damar hastalıkları
Hormonal nedenler (özellikle hamilelik)
Çevresel nedenler (yüksek hava sıcaklığı, yüksek basınç)
Nedeni bilinmeyen burun kanamaları
Burun kanamalarına neden olan travmalar hangileridir?
Trafik kazaları, darp ve vurma-çarpma ile oluşan travmalar gibi tüm “maksillofasiyal travmalar” , burun karıştırmanın neden olduğu “digital travmalar”, yabancı cisimlerin neden olduğu travmalarla, Burun bölmesi cerrahisi (deviasyon ameliyatı gibi) müdahaleler, nazogastrik tüp takmak gibi tıbbi uygulamaların neden olduğu “iyatrojenik travmalar” burun kanamasına neden olan travmalar arasında sayılabilir.
Buruna uygulanan ilaçlar burun kanamasına neden olabilir mi?
Her türlü burun spreyinin yanlış kullanımı burun kanamasına neden olabilir. Özellikle kullanılan sprey ucunun burun bölmesine değdirilmesi veya sürekli burun bölmesi inde damarların ağ yaptığı giriş alanına sıkılmasının yarattığı tahriş burun kanaması yapabilir. Bu yüzden burun spreylerinin burun bölmesine doğru sıkılmaması ve sprey uçlarının burun bölmesine temas ettirilmemesi önemlidir. Bunu anlamda zorluk çeken hastalara sağ elle sol burun boşluğuna, sol elle sağ burun boşluğuna sprey kullanımı önerilmelidir.
Anatomik yapısal bozukluklar nedeniyle burun kanamalarına yatkınlığı olan hastalar var mıdır?
Burun kanamasına yatkınlık yaratan en önemli iki anatomik yapısal bozukluk burun bölmesinde delinme ve deviasyondur. Bu problemler kanamaya yatkınlığı arttırır.
Burun kanamasına neden olan tümörler hangileridir?
Burun içinde görülen tüm tümörlerde hasta hekime burun kanaması yakınmasıyla gelebilir. Bu yüzden burun tıkanıklığı ile beraber olan ve ilerleme gösteren burun kanamalarında tümörler daima akılda tutulmalıdır. Burun kanaması ile başvuran hastalarda en sık rastlanan tümör iyi huylu bir tümör olan “juvenil nazofarinks anjiyofibromu”dur.
Juvenil nazofarinks anjiyofibromu nasıl tanınır?
Juvenil nazofarinks hastaları hekime genellikle tekrarlayan burun kanaması ve tek taraflı burun tıkanıklığı yakınmalarıyla başvurur. Hastaların hemen hepsi erkek hastalardır. Hastalık genellikle hayatın on ila yirmi yaş arasında sık görülür. Hastaların bir kısmında kıllanma ve ergenlik belirtilerinde gerilik mevcuttur. Genellikle tek taraflı burun tıkanıklığı ve burun kanamasıyla başvuran, 10- 20 yaşlarında, sekonder seks karakterleri gelişmemiş kişilerde, hasta erkek cinsiyet ise mutlaka juvenil nazo- farinks anjiyofibromu akla getirilmelidir.
En sık burun kanamasına neden olan kanama bozukluğu ile seyreden hastalık hangisidir?
En sık burun kanamasına neden olan, kanama bozukluğu ile seyreden hastalık trombosit denen pıhtılaşma elemanlarında sayıca azalma ve bunların fonksiyon bozulmadır.
En sık burun kanamasına neden olan kalp damar hastalıklar hangileridir?
En sık burun kanamasına neden olan kalp damar hastalıkları yüksek tansiyon ve kalp-dmar kireçlenme-yağlanmalarıdır. Diğerleri kalp yetmezliği, mitral stenoz, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, mediasten tümörü gibi hastalıklar, anevrizmalar ve Osler Weber Rendu Hastalığı sayılabilir.
Yüksek tansiyonlu (hipertansiyonlu) hastaların neden burnu kanar?
Normalde damar duvarı üç ana tabakadan oluşur. En iç ve en dış tabakalar arasında kanama açısından en önemli tabaka olan kas tabakası yer alır. Yüksek tansiyon hastalarında damar içi basıncın artması damarsal yapılarda değişikliklere neden olur. Artan basıncın ilk etkisi iç tabaka cidarının kireçlenmesi ve yağlanması gibi değişikliklere uğramasıdır. Damar iç cidarındaki yağlı birikimler bu tabakanın dışında yer alan kas tabakasının kasılmasını engellemeye başlar. Kas tabakasının çalışmasında azalma zamanla kas tabakasının zayıflamasına neden olur ve kas tabakası yerini nedbe dokusuna bırakır. Nedbe dokusu kas tabakası gibi çalışamaz, damar bu süreçte daha kolay yırtılır hale gelir, damar elastikiyetini kaybeder. Bu aşamadan sonra yüksek tansiyon atakları, zayıflayan ve kasılma özelliğini kaybeden burun yüzeyel damarlarında kanamaya neden olur.
Osler Weber Rendu Sendromu nedir, bu sendrom başka hangi adla anılır?
Osler Weber Rendu Sendromu, “Herediter Hemorajik Telenjiektazi” olarak da bilinir. Bu hastalık kalıtsaldır. Hastalığın seyri esnasında damar düz kasında elastik fibriller yıllar geçtikçe eksilmeye ve bunun sonucunda damar bağ dokusunda zayıflamaya neden olur. Bu değişiklikler hastanın özellikle güneş gören cildinde kendini telenjiektazi denen damar genişlemelerine neden olur. Burun içindeki damarlar ve iç organlardaki damarlar da zamanla bu genişlemelerden nasibini alır. Hastalık genelde tekrarlayan burun kanaması yakınmasıyla kendini gösterir. bunun dışında, diş eti kanamaları, mide-barsak sistemi kanamaları ve büyükabdest kanamaları da görülebilir. Hastalığın ilerlemesiy le büyük organ damarları hastalıktan etkilenir. Genellikle hastalar akciğer, mide gibi büyük organlarda yaşanan ağır kanamalarla hayatını kaybetme riski taşırlar.
Kalp Damar sistemine bağlı burun kanamaları nedenleri içinde en acil tanı ve tedavi gerektiren durum hangisidir?
Anevrizmalar, özellikle şah damarı anevrizmaları aşırı kanamalara neden olarak hastanın hayatını tehdit eder. Anevrizmalar atardamar sisteminde çeşitli nedenlerle oluşan baloncuk şeklinde, her an patlama tehlikesi bulunan damar genişlemeleridir.
En sık burun kanamasına neden olan hormonal durumlar nelerdir?
“Hamilelik”te burun toplardamar basıncının artması ve östrojen seviyesindeki değişiklikler burun kanamasına yatkınlığı arttırır. Bunun dışında hormonal burun kanaması başlığında bahsedilmesi gereken bir diğer hastalık “endometriyozis”tir. Endometriyozis rahim iç dokusunun normalden çok farklı olarak burun boşluğunda bulunmasıdır. Bu durumda hastalarda ritmik olarak, birkaç gün süren ve kendiliğinden duran ve düzenli olarak tekrar eden burun kanamaları izlenir. Hastalığın en önemli bulgusu kanamaların adet kanaması ile eş zamanlı olmasıdır.
Burun kanamasını kolaylaştıran çevresel faktörler nelerdir?
Yüksek ısı, düşük nem ve basınç değişiklikleri (dalış, tırmanış, uçak yolculuğu) nazal hücrelerde tahribat yaparak burun kanamasını kolaylaştırır.
Hangi burun kanaması hastası mutlaka tetkik gerektirir?
Burun dışında başka bir yerden de kanama odakları olan hastalar, müdahalelere rağmen durmayan kanama olguları, tekrarlayan burun kanaması olguları, ailesel öykü veren burun kanaması olguları mutlaka tetkik edilerek ileri incelemeye alınmalı ve bir KBB hekimince değerlendirilmelidir.
Burun kanaması tedavisinde hangi cerrahi müdahaleler uygulanabilir?
Burun kanaması tedavisinde, koterizasyon (yakma), anterior tampon, posterior tampon, damar bağlama ve embolizasyon(damar tıkama) başlıca uygulanan cerrahi yöntemlerdir.
Koterizasyon nedir?
Koterizasyon kimyasal olarak veya koterler yardımıyla kanın durdurulmasının sağlanmasıdır. Koterlerle yapılan koterizasyon aktif kanamada yararlı iken, kimyasal koterizasyon daha çok inaktif kanamada tercih edilir.
Tampon alınan hastada tamponlar ne zaman alınır?
Ön buruna yerleştirilen tamponlar 24 saatten önce alınmaz. İdeali 48 saatte alınmasıdır. Çok şiddetli kanamalarda 72 saate kadar tutulabilir.
Toksik şok sendromu nedir?
Çok nadir görülen bir bakteriyel tampon konulması sonucu gelişen ölümcül bir yaygın enfeksiyondur. Bu yüzden tampon konurken sterilizasyon kurallarına dikkat edilmeli ve tamponlar mümkün olduğunca kısa sürede alınmalıdır. Staphylococcus aureus denen bakteriler neden olur Toksik şok sendro- mu bulguları genellikle, hastaya tampon uygulanmasından sonraki 48 saat içinde görülür. Ancak tampon sonrası daha uzun sürelerde ortaya çıkmış olgular da bildirilmiştir. Düşük tansiyon, yüksek ateş ve cilt bulguları (ciltte döküntü, kızarıklık) hastalığın en önemli semptomlarıdır. Boğaz ağrısı, baş ağrısı, karın ağrısı, kas ağrısı, ağız kokusu, kusma, sulu ishal, göz kızarıklığı , titreme, kusma ve bayılma gibi atipik semptomlar hastalığa eşlik edebilir. Tanı konmayıp tedavi edilmeyen hastalarda huzursuzluk, uykuya eğilim, bilinç bulanıklığı gibi nörolojik tablolar gelişebilir.
Tedavisinde hastanın mutlaka hastaneye yatırılması ve acil tedavi edilmesi gerekir, erken tanı önemlidir.
Tekrarlayan burun kanaması olan hastalara hekim hangi önerilerde bulunmalıdır?
Tekrarlayan burun kanaması olan hastalara
- öne eğilmemek,
- ağır kaldırmamak,
- kabız kalmamak ve tuvalette ıkınmaktan kaçınmak,
- sıcaktan-güneşlenmekten korunmak,
- sıcak içeceklerden, aşırı sıcak su ile banyo yapmaktan, sauna gibi sıcak ortamlardan kaçınmak,
- kuvvetli hapşırmamak, öksürmemek, sümkürmemek,
- burun karıştırmamak,
- burnu kurutan klima, kalorifer vb. aletleri kullanırken odayı ve burnu mümkün olduğunca nemlendirmek,
- alkol kullanmamak,
- hipertansiyon varsa stabilizasyonunu sağlamak,
- vazodilatör ilaçlardan kaçınmak önerilebilir.