Ağız içi kanseri son yıllarda eskisine göre artış göstermektedir. Ağız içi kanserlerinden korunmak için öncelikle bu hastalığa neden olan sebepleri bilmek gerekir.
 
Sigara
Sigara ağız içi kanserlerinin bilinen en önemli risk faktörüdür. Ülkemizde pek bilinmese de tütün çiğnemek yine aynı şekilde önemli bir risk faktörüdür. Her türlü tütün ürünü (nargile vb) ağız kanserleri için risk faktörüdür. 
 
Alkol
Özellikle sigara ile birlikte alkol kullanılması ağız içi kanseri riskini riskini arttırmaktadır.  Günlük alınan alkol miktarı arttıkça risk artmaktadır. Günümüzde ağız içi hijen ile birlikte bilinen en önemli risk faktörü sigara ve alkolün birlikte kullanılmasıdır.  
 
Kötü ağız bakımı ve hijyeni
Dişlerini fırçalamayan ve ağız içi temizliğini yapmayan kişilerde risk artmaktadır. Yine aynı şekilde ağız için çürük diş bulunması, kenarı kırık dişlerin olması ağız içi kanseri için risk faktörüdür. Özellikle yaşlılarda kötü hazırlanmış ve ağız içine tam uygun olmayan “vuran” protez dişler tehlikelidir. 
 
Protez dişler
Protez ve takma diş kullanımı kronik irritasyona bağlı olarak kansere yol açabilir. Kullanılan protezlerin düzgün olmayan yüzeylerinden batmalar  ve rahatsızlık hissi tehlikelidir. Basit bir kırık dolgunun irrite ettiği yerde bile ağız içi kanseri çıkabilir. 
 
HPV virüsü
HPV virüsünü ağız içinde siğil benzeri lezyonlara yol açar. HPV virüsünün bilinen birçok alt tipi vardır. Bunların çoğunluğu kansere yol açmaz. HPV virüsünün birkaç alt tipi (en iyi bilinen ve ağız içi kanseri yapan tipleri 16 ve 18’dir. ) kanser ile ilişkilidir. Eski yıllarda sigara ve alkol daha yüksek risk faktörü iken günümüzde HPV’nin neden olduğu kanserler daha sık görülmektedir. 
 
Ağız içi kanserlerden nasıl korunuruz?
Yukarıda saydığımız bilinen risk faktörlerinden uzak durulmalıdır. 
Ağzımızda çıkan” 2 hafta içinde iyileşmeyen”  tüm lezyonlar mutlaka uzman doktora danışılmalıdır. 
Özellikle ağız içindeki beyaz plak şeklindeki lezyonlar kanser öncüsü olabilirler. 
Ağız içinde siğile benzeyen lezyonlar mutlaka değerlendirilmeli ve gerek görülürse çıkarılmalıdır. 
Ağız içindeki yara ve tüm rahatsız edici lezyonları “cildiye” ve “kulak burun boğaz” değerlendirebilir.